Pazar, Kasım 18, 2007

dönüp dolaşıp başa dönmeyi bıraktığımı sanıyordum. bir şeyler değişmiş gibiydi, inanamıyordum değiştiğine ama değişmişti işte besbelli. artık neredeyse emindim ki değiştiğine, farkettim: tekrar en başındaydım. bir şeyler değişmişti de üstelik. ama yine de başındaydım ve sanki her şey aynıydı. değişik.

Çarşamba, Ağustos 08, 2007

oluyor

söylenilebilecek en aptalca şeyi ben söylemek istiyorum. tüm o herkesin söylediği şeyleri söylemek. benim bir özelliğim olmamalı. demeliyim ki hiç düşünmeden; "Sonuçta hayat bir rüya." ya da şöyle de söyleyebilmeliyim, "Hayalperest misiniz siz?" diye sorabilmeliyim. bu lükse sahip olabilmeliyim. tüm içinde hayat ve hayal geçen herkesin kolayca söyleyebildiği şeyleri ben de söyleyeceğim bundan böyle. on tane adamım olsa mesela, hepsi de bu iş için tutulmuş, her gün biri bişey söylese bana, belki her şey daha iyi olacak, o zaman daha kolayca çıkacak ağzımdan: "Hayallerimiz, hayatlarımız kadardır." cümlesi. ama biliyorum bu kadarıyla kalmayacak, sonuçta denemiş olmak için katlanıyorum tüm bunlara. bu kadarıyla kalmayıp "elini kafamdan çeker misin" diyeceğim hemen ardından. işte bu kötü. ve oluyor. kötü oluyor.


kendimi ballandıra ballandıra anlatabilmeliyim.

Pazartesi, Temmuz 30, 2007

Pazar, Temmuz 29, 2007

aracınız hazır.


onlara beklemelerini söyle. beklesinler ki tüm hızımızla yol alabilelim. çantalar hazır mı? sıcaklığı iyi ayarlasınlar.kafalarını benden taraf çevirsinler. elleri dizlerinin üzerinde mi? öyle kalsınlar.

beklemeyenler için bir çift lafım olacak.

Cuma, Şubat 09, 2007

the captain




ben knife ı severim knife da beni sever.




Coming home after a long, long walk


Coming home after a dozen of walks


Coming home after a long, long war


Coming home after a dozen of wars

Perşembe, Şubat 08, 2007

all of a sudden i miss everyone



"elbette seninle oturup konuşmak isterdim ama biri bizi dinliyor.”diyor şarkının tekinde. Belki ben de başka şeyler anlatabilirdim burada başka şeyler söylerdim sana. Şarkıda öyle demiş ben başka bir şey derdim. Ne olurdu ki deseydim, diyebilirim. ya da Philip'in cennetten yapılmış evinden bahsedebilirdim farklı bir şey söylemiş olurdum ilgini de çekerdi. belki üzerine bir iki cümle de sen söylerdin materyalin bir önemi yok derdin asıl önemli olmayan evin kendisi ve philip de bir adamcağız sonuçta. ben sana katılırdım katılmazdım o senin bileceğin iş. ama nolurdu işte konuşmuş olurduk zaman geçerdi.