Pazartesi, Ocak 30, 2006

hiçbir şey olmadı, olmayacak.

"Evet bir şeyler olmuş gibi görünüyor,görünüşe bakarsan bir şeyler olmuş gibi, ama gerçekte hiçbir şey olmadı,hiçbir şey. Sen yerden göğe haklısın Willie. Yarın şemsiye yine burada olacak, bu tepeciğin üstünde yanıbaşımda, yine bütün gün yardım edecek bana. Bu küçük aynayı kaldırıp bir taşa çarpıyorum parçalanıyor, sonra fırlatıp atıyorum, yarın yine çantada olacak, üstünde tek çizik bile olmadan, yine bütün gün yardım edecek bana. Hayır, hayır insan hiçbir şey yapamaz. Bence harika olan da bu işte, her şey böyle...böyle olağanüstü."
samuel beckett/mutlu günler

Pazartesi, Ocak 23, 2006

gözümüz ağrıyor.

İki gündür hastayım. Kitita da hasta. İkimizin de sağ gözünde dayanılmaz bir ağrı var. Az önce de serçe parmağım öyle sızladı ki tırnağım düştü. Kitita'ya düşen tırnağımı gözterip ağrının şiddetini anlatacaktım ki o da kendi tırnağını gösterdi bana. Düşmüş. Ama pek umursamamış. "Alt tarafı bir tırnak birazdan yerine yenisi çıkar ne de olsa."dedi bilmiş bilmiş. Bazen "Keşke birbirlerine pek benzemeyen ikizler gibi olsaydık." diye geçiriyorum içimden. Tabii ki Kitita'yı seviyorum ama neden herşeyimiz aynı ki? Öyle benziyoruz ki birbirimize; düşüncelerimizi, duygularımızı falan paylaşmıyoruz hiç. Gerek duymuyoruz. Ne kadar sıkıldığımızı bile söylemiyoruz birbirimize. Bazen konuştuğumuzu görenler -çok nadir oluyor bu- şaşkınlıkla bakıyorlar bize. Biz de tatlı tatlı gülümsüyoruz onlara.
...
Yazıma küçük bir ara vermek zorunda kaldım. Az önce gözümden bir bıçak çıkardım. Zamanımı aldı biraz. Nasıl girmiş oraya hiç bilmiyorum. Daha iyiyim artık. Kitita geldi şimdi yanıma. Elindeki bıçağı çöp kutusuna attı. Attık. Öyle rahatladım ki. Rahatladık.
Kitita